Belirli Günler

Atatürk’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramı ( 19 Mayıs )

19 Mayıs 1919 Atatürk’ün Samsun’a geldiği gündür. Ulusal bayram günümüzdür. Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır. 19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Bugün aynı zamanda Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayram’ımızdır. Spor beden eğitimidir. Spor bedeni geliştirir. Sağlıklı olmamızı sağlar. Spor yapanlar hayatta daha başarılı olurlar. İyi bir sporcu sağlam bedenli, becerikli ve başa­rılı bir insandır, içki, sigara kumar gibi alışkanlıkları yoktur. Spor kötü alış­kanlıkların edinilmesine fırsat vermez. İlk, orta, lise ve dengi okullarımızda izci örgütleri vardır. İlkokullardaki bu örgüte küçük izci denir, izcilik, öğrencileri yaşamın güçlüklerine alıştırır. İzcilerin özel giysileri, çantaları, mataraları, ipleri ve çakıları vardır. Beden eğitimi öğretmenleri izcilere yürüyüşler yaptırır. İzciler için yaz aylarında ormanda, yaylada, göl ve deniz kıyısında izci kampları kurulur. Bu kamplarda izciler yaşamın güçlüklerine alışırlar. 19 Mayıs’ta yurdumuzun her yerinde izciler, öğrenciler ve gençler spor gösterileri yaparlar. 19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak “Atatürk’ü Anma Günü” olarak da kutlanmaya başlandı.

#19Mayıs #AtatürküAnmaVeGençlikVeSporBayramı #spor #atatürküanma #gençlik #belirligünler

Trafik Ve İlk Yardım Haftası ( Mayıs Ayının İlk Haftası )

Trafik; kara, hava, deniz taşıtları ile yayaların kendilerine ait yollarda gidip gelmesi olayıdır. Trafik sorunlarını çözümlemek amacıyla birçok Avrupa ülkesi aralarında anlaşarak bir konsey kurdu. Bu konseye Türkiye de üyedir. Bu konsey Mayıs ayının ilk cumartesi günü ile başlayan haftayı «Uluslararası Karayolu Güven Haftası» olarak kabul etmiştir. Ülkemizde de trafik kazalarının önlenmesi yolunda çaba gösteren kuruluşlarca, aynı hafta “Trafik Güvenliği ve Eğitim Haftası” olarak kabul edilmiştir.

#TrafikVeİlkYardımHaftası #trafik #ilkyardım #trafikgüvenliği #belirligünler #türkiyeçocuk

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi’nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlarız.

Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Atatürk İstanbul’dan Samsun’a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun’dan Amasya’ya, oradan Erzurum’a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum’da kongreler topladı. Ülkenin kurtulacağına inanıyordu. Bu inançla Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir” diyordu. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler – milletvekilleri – Ankara’da 23 Nisan 1920 günü toplandılar.

23 Nisan 1920 ilk Büyük Millet Meclisi’mizin toplandığı gündür. 23 Nisan, ulusun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bu gün Milli Egemenlik Bayramı’mızdır. “Bugünün küçükleri yarının büyükleridir.” diyen Atatürk 23 Nisan’ı Türk çocuklarına armağan etti. Dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulusların çocukları da katılmaya başlamıştır.

23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı egemenliğin ulusta olduğu düşüncesinin kabul edildiği gündür. Çocuk bayramımızdır. Yarının büyükleri olan siz çocukların bayramıdır. *Yeni Türkiye Devleti’nin yapısının ruhu, milli egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir.

#23Nisan, #UlusalEgemenlik #ÇocukBayramı

Dünya Sigarayı Bırakma Günü

dunya-sigarayi-birakma-gunu

Tüm dünyada erkeklerin %47’si, kadınların %12’si sigara içmektedir. Ülkemizde ise erkelerin %60 ve üzeri, kadınların %20-29’u sigara kullanmaktadır. Sigara içicilerinin sadece %15’i zengin ülkelerde, % 85’i gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşar. Bundan dolayı da, gelişmekte olan ülkeler tütün salgını tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Her yıl 100.000 insanımızı kurban verdiğimiz, tüm kanser ölümlerinin 1/3’inin nedeni olan sigaranın zararlarını anlatabilmek ve tüketimini azaltabilmek için her yıl 9 şubatta Dünya Sigarayı Bırakma Günü kutlanır.

Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı

19 Şubat Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı kuruluş günüdür. Her yıl bu gün okullarımızda, vakfın kuruluş amaçları anlatılır. Vakfın ülke, il, ilçe düzeyindeki çalışmaları sergilenir. Bu çalışmalardan örnekler sunulur. Milli Eğitim Bakanlığı, anaokulundan üniversiteye kadar öğrenci ve yurttaşların her tür eğitimi ile görevlidir. Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı’nın amaçları şunlardır:
1. Milli eğitimi geliştirici çalışmalar yapmak.
2. Okulların araç, gereç, kitap gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak.
3. Her çeşit eğitim kurumunun açılmasına, yapılanmasına, onarımına yardımcı olmak.
4. Öğretmenlerin eğitim ve öğretim alanındaki etkinliklerini arttırıcı çalışmalarını ödüllendirmek.
5. Eğitimin geliştirilmesi amacı ile öğrenci ve öğretmenler arasında yarışmalar düzenlemektir.
Milli Eğitim Vakfı kuruluşundan bu yana halkımız ve çeşitli kamu ve özel kuruluşlarından büyük ilgi ve yardım görmüştür. Vakıf, sağladığı gelirleri Milli Eğitimin amaçları doğrultusunda düzenli olarak değerlendirmektedir.

Verem le Savaş Haftası

İnsanların sağlığı için en tehlikeli hastalıklardan biri de veremdir. Verem hastalığına halk arasında ince hastalık,
tıp dilinde tüberküloz denir. Bulaşıcı bir hastalık olan verem mikrobunu Robert Koch adında bir Alman doktoru
bulmuştur. Onun için verem mikrobuna Koch Basili denir. Bu mikrop insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla
girer. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olur.

Verem, insandan insana, hayvandan insana geçer. En yaygın olanı akciğer veremidir. Tıp bilimi ilerledikçe verem mikrobunu yok edici ilaçlar yapıldı. İnsanları bu hastalıktan korumak için aşılar bulundu. Verem aşısına B.C.G. aşısı denir.

Verem aşısı ülkemizde ilk kez 22 Aralık 1952 tarihinde yapılmaya başlanmıştır. Bu aşıyı sağlık kuruluşlarında bütün insanlar ücretsiz olarak yaptırabilir. Zaman zaman kent, kasaba ve köylerde B.C.G. aşı kampanyaları açılır, aşı yapılır. Bu aşı okullarda öğrencilere de uygulanır. B.C.G. aşısı yapıldığında verem mikropları vücudumuza girse de bizi hasta etmezler. Son yıllarda verem hastalığı ile yapılan savaş başarıya ulaşmış, hastalık önemli ölçüde azalmıştır.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Dünya İnsan Hakları Günü

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 10 Aralık 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirisini kabul etmiştir. 10 Aralık ile başlayan hafta Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde İnsan Hakları Haftası olarak kutlanır. İnsan hakları, kişiyi özü ile yaşatacak kurallardır. Bu kurallar, insanı insan yapan kurallar olarak da tarif edilebilir. İnsan haklarını, insanın kendisi değil, yasalar, eşit olarak hiçbir ayrım yapmadan koruyacaktır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen bildiri ile insanların daha bağımsız yaşamaları öngörülmüş, bu 30 maddelik bildiriye uyulması konusunda gerekli yasal düzenlemenin yapılması istenmiştir.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Dünya Engelliler Günü

belirli-gunler

Engellilik; doğuştan ya da kaza veya uzun süren bir hastalık sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı olarak tanımlanmaktadır. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü olarak kabul edilmiştir. Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere birçok belge engellilik sorununu temelde bir insan hakları sorunu olarak ele almaktadır. Bizim anayasamız ve yasalarımız da engellilere ilişkin olarak evrensel değerlerle paralel düzenlemeleri ön görmüş, devleti engellilerin sorununa yönelik yükümlü kılmıştır. Devletimizin evrensel ölçülerde engelli vatandtaşları sahiplenme çabası, toplumsal bilinçlenme ve kamuoyu desteği ile anlamlı ve gerçek bir boyuta ulaşacaktır.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

KIZILAY

Bugün muhtaç değilsem
Yarın muhtaç olurum
Her yardımı şefkati,
Kızılayda bulurum.

Yoksullara, açlara
Yaz, kış tüter ocağı
Felakette, kazada
Bize açar kucağı

Savaşlarda, depremlerde
Bizi gelir o arar
Acımızı dindirir
Yaramızı o sarar

İ. Hakkı Talas

KIZILAY HAFTASI

Kızılay, ülkemizdeki yüzlerce yardım kurumundan sadece birisidir.
Kızılay derneği; savaş, deprem, sel baskını, yangın ve salgın hastalık gibi felakete
uğrayanlara, çadır, battaniye, yiyecek ve giyecek gibi yardımlar yapar. Bu
felaketlerde yaralananlar için geçici hastaneler kurar. Kızılayın açtığı aşevlerinde,
yoksul, kimsesiz ve düşkün vatandaşlara yiyecek ve içecek dağıtılır. Kızılayın yurt
genelinde büyük depoları vardır. Felaket anında, en hızlı biçimde felaket yerine
ulaşır. Bütün bu yardımları, yardımsever insanların yaptığı bağışlarla yapar.
Kızılay, sadece yurt içinde değil, yurt dışındaki felaketzedelere de yardım yapar.
Kızılaya yardım edelim. Birgün bizim de felakete uğrayıp, yardıma muhtaç
duruma düşebileceğimizi unutmayalım.

Güzel Sözler
– Acılar paylaşıldıkça azalır.
– Küçük yardımlar büyük iş görür.
– Kızılay kara gün dostudur.