Belirli Günler

Orman Haftası ve Ağaç Dikme Bayramı (21-26 Mart)

orman

Ormanlar, bir ülkenin akciğerleri ve en büyük zenginlik kaynağıdır. Kullandığımız kalem, okuduğumuz kitap, yazdığımız defter, oturduğumuz sandalye, yemek yediğimiz masa ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce ihtiyacımızı ormanlardan karşılarız. Bizim için orman, hava gibi, su gibi, ekmek gibi ihtiyaç duyduğumuz doğal kaynaklardandır. Binlerce bitki, hayvan türünün yaşadığı ormanların faydalarını saymakla bitiremeyiz. Her orman birer oksijen ve yağmur fabrikası gibidir. Ormanlarını bilinçsizce tüketen ülkeler, sadece çölleşmekle kalmazlar, sahip oldukları en değerli şeyi ve en büyük doğal zenginliği de kaybetmiş olurlar

Güzel Sözler

– Ormansız yurt vatan değildir.

– Ormanlar ulusal servettir.

– Orman yurdun hem süsü, hem gücüdür.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Çanakkale Zaferi( 18 Mart 1915 )

canakkle

Birinci Dünya Savaşı’nda, Çanakkale Boğazı’nı geçmek isteyen İngiltere ve Fransa kuvvetleriyle yurtlarını koruyan Türk kuvvetleri arasında, Çanakkale Boğazı çevresinde çok şiddetli çarpışmalar olmuştur. Bu şiddetli çarpışmalardan biri, 18 Mart 1915 sabahı başlamıştır. On altı İngiliz ve Fransız gemisi Çanakkale Boğazı’na girerek, tabyalarımıza şiddetli top ateşi açtı. Saat 14:00 sıralarında Çanakkale yanmaya başlamış, tabyaların telefon bağlantıları kesilmişti. Toplarımızın bir kısmı kullanılamaz duruma düşmüştü. Türkler, karadan top atışlarıyla karşılık vermekteydi. Bir gece önce Nusret Mayın Gemisi ile Boğaz sularına mayın döşenmişti. Düşman gemileri bu mayınlara çarparak, batmaya başladı. Öte yandan kimi Fransız gemileri de top atışlarımızdan büyük hasar görmüştü. İngiliz ve Fransız savaş gemileri, Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini anlamışlar ve gerisin geriye dönmüşlerdi. Türkler, 18 Mart 1915 akşamına doğru bu savunma savaşını kazandılar. Bu başarı tarihe “Çanakkale Deniz Zaferi” diye geçti ve her 18 Mart günü kutlanmaya başlandı. Türk kuvvetleri, Conkbayırı, Anafartalar, Arıburnu zaferlerini de kazanarak, İngiliz ve Fransız güçlerine büyük bir ders verdiler. Hem kara, hem de deniz savaşlarıyla “Çanakkale Geçilmez” diye tarihe yazdılar.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Dünya Tüketiciler Günü(15 Mart)

tuketici

Tüketicilerin bazı hakları vardır. Bu haklar kanun ile korunma altına alınmıştır. Tüketiciler bu haklarını bilirlerse, bu tür problemler yaşadıkları zaman, ilgili yerlere müracaat edebilirler. Geniş bilgi Tüketiciler Derneği’nden alınabilir.

 

Tüketici Hakları

Sağlık ve güvenliğin korunması,

Ekonomik çıkarların korunması,

Uğranılan zararın tazmin edilmesini isteme,

Temel ihtiyaçların giderilmesi hakkı,

Güvenlik ve güven duyma hakkı,

Tüketilecek mal ve hizmetlerin özgürce seçilmesi hakkı,

Tüketim kararına yönelik bilgi edinme hakkı, Eğitilme hakkı,

Tüketici kararlarının oluşumunda temsil etme ve edilme hakkı,

Sağlıklı bir çevreye sahip olma hakkı.

 

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Yeşilay Haftası (Mart ayının ilk haftası)

yesilay

Alkollü içki, sigara ve uyuşturucunun zararlı olduğunu hepiniz bilirsiniz. Ama ne yazık ki, insanlar yine de bilinçsiz bir şekilde bunları tüketirler. 5 Mart 1920 tarihinde Hilal-i Ahdar Derneği kurulmuştur. Hilal ay, ahdar da yeşil anlamına gelmektedir. Bu dernek daha sonra “Yeşilay” adını almıştır. Derneğin amacı; alkollü içki, sigara ve uyuşturucunun zararlarını topluma anlatmak ve bunları içenleri vazgeçirmektir. Bütün kötülüklerin anası olan uyuşturucu, alkollü içki ve sigaradan uzak, sağlıklı bir ömür geçirmenizi diliyoruz.

Güzel Sözler

– İçki güldürür, süründürür, öldürür.

– İçkinin girdiği yerden, akıl, ahlâk ve utanma kaçar.

– İçki, sağlığın düşmanıdır.

– İçki, bütün kötülüklerin anasıdır. (Hadis-i şerif)

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Sivil Savunma Günü

sivilSİVİL SAVUNMA’NIN TANIMI VE ÖNEMİ 

Düşman taarruzlarına (saldırılarına), tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı, halkın can ve mal kaybının asgari hadde indirilmesi; hayati öneme haiz her türlü kamu, özel teşebbüslerin korunması, faaliyetlerinin idamesi için acil onarım ve ıslahı, savunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami şekilde desteklenmesi ve cephe gerisi maneviyatın muhafazası için her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbirlerin alınması ve faaliyetlerin yapılmasını sağlamaktır. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında cephede olduğu kadar cephe gerisindeki sivil halkın zayiatının fazla olduğu gözlemlenmiştir. Gelişen teknoloji ve dünyanın jeolojik yapısına bakılarak savaşlar ve doğal afetler karşısında halkın can ve mal emniyetinin sağlanması konusunda tedbir almaya gidilmiş ve bu kavrama Sivil Savunma adı verilmiştir.

SİVİL SAVUNMA

Harbin olumsuzluğu

Cephelerde kalmıyor,

Siviller bile artık

Korkunç zarar görüyor.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı

meb

19 Şubat Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı kuruluş günüdür. Her yıl bu gün okullarımızda, vakfın kuruluş amaçları anlatılır. Vakfın ülke, il, ilçe düzeyindeki çalışmaları sergilenir. Bu çalışmalardan örnekler sunulur. Milli Eğitim Bakanlığı, anaokulundan üniversiteye kadar
öğrenci ve yurttaşların her tür eğitimi ile görevlidir.
Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı’nın amaçları şunlardır:

1. Milli eğitimi geliştirici çalışmalar yapmak.
2. Okulların araç, gereç, kitap gibi ihtiyaçlarının karşılanmasınakatkıda bulunmak.
3. Her çeşit eğitim kurumunun açılmasına, yapılanmasına, onarımına yardımcı olmak.
4. Öğretmenlerin eğitim ve öğretim alanındaki etkinliklerini arttırıcı çalışmalarını ödüllendirmek.
5. Eğitimin geliştirilmesi amacı ileöğrenci ve öğretmenler arasında yarışmalar düzenlemektir.
Milli Eğitim Vakfı kuruluşundan bu yana halkımız ve çeşitli kamu ve özel kuruluşlarından büyük ilgi ve-yardım görmüştür. Vakıf, sağladığı gelirleri Milli Eğitimin amaçlarıdoğrultusunda düzenli olarak değerlendirmektedir

Enerji Tasarrufu Haftası

enerji

Enerji günlük yaşantımızda çok büyük bir yer tutar ve en önemli ihtiyaçlarımızdandır. Etrafımıza baktığımızda kullandığımız elektrikten, sürdüğümüz arabaya, seyrettiğimiz televizyondan, yediğimiz yemeğe kadar hep enerji kullanımını görürüz. Bu önemli ihtiyacın bilinçsiz kullanılması ise hem kendimiz hem de gelecek nesiller için birçok olumsuz etkiyi beraberinde getirir. Enerjinin gereği kadar ve bilinçli olarak kullanılmasını sağlamak için her yıl 11 – 18 Ocak tarihleri arasında Enerji Tasarrufu Haftası kutlanır.

Enerji ve Tasarruf

Enerji ne, tasarruf ne bilelim:
Temelidir uygarlığın, insanın.
Güçlükleri üstümüzden silelim,
Enerjiyi tutumluca kullanın.
Enerjiyi elde etmek inan zor,
Hep insanlık enerjiye bakar.
Boşa harcanınca içim sızlıyor,
Enerjiyi tutumluca kullanın.

Süleyman ATISIZ

Güzel sözler
¬ Enerji savurganlığı bütçemizi eritir.
¬ En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir.
¬ Üretimde süreklilik, enerjide tutumla olur.
¬ Yaya gidilecek yere otomobille gitmeyelim.
¬ Enerji daha güçlü atılımlar için birikimdir.
¬ Damlaya damlaya göl olur.
¬ Gereksiz harcanan enerji, kaybedilen emektir

Veremle Savaş Haftası

verem

İnsanların sağlığı için en tehlikeli hastalıklardan biri de veremdir. Verem hastalığına halk arasında ince hastalık, tıp dilinde tüberküloz
denir. Bulaşıcı bir hastalık olan verem mikrobunu Robert Koch adında bir Alman doktoru bulmuştur. Onun için verem mikrobuna Koch Basili denir. Bu mikrop insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girer. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olur. Verem, insandan insana, hayvandan insana geçer. En yaygın olanı akciğer veremidir. Tıp bilimi ilerledikçe verem mikrobunu yok edici ilaçlar yapıldı. İnsanları bu hastalıktan korumak için aşılar bulundu. Verem aşısına B.C.G. aşısı denir.

Verem aşısı ülkemizde ilk kez 22 Aralık 1952 tarihinde yapılmaya başlanmıştır. Bu aşıyı sağlık kuruluşlarında bütün insanlar ücretsiz olarak yaptırabilir.
Zaman zaman kent, kasaba ve köylerde B.C.G. aşı kampanyaları açılır, aşı yapılır. Bu aşı okullarda öğrencilere de uygulanır. B.C.G. aşısı yapıldığında verem mikropları vücudumuza girse de bizi hasta etmezler. Son yıllarda verem hastalığı ile yapılan savaş başarıya ulaşmış, hastalık önemli ölçüde azalmıştır.

Verem Haftası

Çok sağlıklı olmalı,
Veremle savaş için.
Hep neşeyle dolmalı,
Veremle savaş için.
Temiz hava almalı,
Tabiata doymalı,
İyi gıda almalı,
Veremle savaş için.
Mikrobundan kaçmalı,
Pencereyi açmalı,
Eve ışık saçmalı,
Veremle savaş için.
Ne söz dinler ne de saz,
Bundan iyi şey olamaz.
Yemeğe etmemeli naz,
Veremle savaş için.

Güzin KAYTANLI

 

Güzel Sözler
¬ Güneş girmeyen eve doktor girer.
¬ Güneş ve temiz hava, verem mikrobunun düşmanıdır.
¬ İnsan veremli doğmaz, doğduktan sonra verem mikrobunu başkalarından alır.
¬ Alkol, veremin en yakın dostudur.

Gazeteciler Günü

gazete

1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldılar. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla Sendika binası önünde toplanarak Vilayet’e kadar bir yürüyüş yaptılar. Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendika’nın öncülüğünde, BASIN adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar.

O tarihten sonra 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlandı. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, “Bayram” olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başladı.

 

MEYVELERİMİZ YEMİŞLERİMİZ

Portakal

Portakal tatlı serin

Başıdır yemişlerin.

Onda güneşin rengi,

Parlar gibidir sanki.

 

Üzüm-İncir

Üzümle incir ikiz,

Onlardan vazgeçemeyiz,

Yaz güneşinde olmuş,

İçine şeker dolmuş.

 

Fındık-Badem-Ceviz

Fındıkla badem, ceviz,

Severek yediğimiz.

Üç arkadaş yemiştir,

Her tadan özlemiştir.

 

 

Çocuklar

Tutum haftası geldi,

Bizlere neşe verdi.

Yerli yemişlerimiz,

Hep birden dile geldi.