Meraklı Bilgiler

Gönül Bahçesi

BİR HADİS-İ ŞERİF

“ Bir haksızlıkla karşılaştığınızda, susup sabrederseniz Allahü teâlâ o haksızlığı muhakkak giderir.”

 

HİKMETLİ SÖZLER

“ Kişi, iyilik düşünür de yapamazsa, kendisinden misk kokusu yayılır. Melekler, iyiliği bu kokudan bilir, o iyiliği yapmış gibi sevab yazarlar. Kişi, kötülük düşünür de yapmayınca, etrafa kötü koku yayılır, kokusundan onun kötülük olduğunu anlarlar; fakat işlemediği sürece onu günah olarak yazmazlar.”
* Süfyan bin Uyeyne rahmetullahi aleyh

BİR SORU- BİR CEVAP

SORU: Allahü teâlâ ile onun sevdiklerini razı etmek için ne yapmak gerekir?
CEVAP: Önce Ehl-i sünnet itikadını öğrenip dinimizin emir ve yasaklarına uymalı. Özellikle kalb kırmamaya ve kul hakkına dikkat etmeli. Şu hadis-i şerifte bildirilen duaları da okumaya çalışmalı: (Yâ Âişe, bir kere “Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ cemî’il Enbiyâi velmürselîn” de ki, bütün peygamberler senden razı olsun. Bir kere “Allahümmağfirlî ve li vâlideyye [ve li-meşâyıhiyye] ve lil mü’minîne vel mü’minât vel müslimîne vel müslimâti el ahyâi minhüm vel emvât” de ki, bütün müminler senden razı olur. Bir kere de “Sübhânallahi vel hamdü lillahi ve lâ ilahe illallahü vallahü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” de ki, Allahü teâlâ senden razı olsun.) [Ey Oğul İlmihali]

 

HER MÜSLÜMAN…

Başkaları hakkında konuşmamalı, aynanın karşısına geçip, biz neyiz, ne yapıyoruz diye, kendimize bakmalı. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri; evinde bir kimse hakkında bir şey söylense, (Susun, önce kendinize bakın, kimseyi kötülemeyin) derdi. Tek kelime ettirmezdi.

 

İLİM UĞRUNA

İmam- ı azam tam 28 yıl Hammad Hazretleri’nin derslerine devam eder. Defalarca Mekke ve Medine’ye gider. Çok sahabe ve veli tanır hepsinden de istifade eder. Hazret- i Ömer’den, Hazret- i Ali’den ve Abdullah bin Mes’ûd’dan ilim alanları bulur önlerine oturur. Ehl- i Beyt’in büyüklerinden Zeyd bin Ali ve Muhammed Bakır’ın huzurunda manevi mertebelere yürür, kirlerden arınır. O tam bir sevdalıdır, bir mâlumat için fersahlar ötesine gider, olmayacak sıkıntılara katlanır. Bilgilerin menbâına ulaşmaya çalışır.

İmam- ı âzam, Emeviler’in son, Abbasilerin ilk yıllarında yaşar. Elbette böylesi dönemler çalkantılıdırlar. Mübarek siyasetten uzak durur, devlet adamlarına mesafe koyar. Zira bazı melikler, âlimleri saltanatlarının payandası sanırlar. Milletin önünde “bize bir nasihat buyrun hocam” demelerine rağmen, yanlışlarının söylenmesinden hoşlanmazlar. Eğer yanlarında susulursa ayrı gailedir, zira bu kez insanlar yapılanları doğru sanırlar.

Nitekim Emevi valisi de İmam- ı âzam’a vazife vermeye kalkar. İmam reddeder, vali zorlar. Mübarek ne kadar kaçsa da vali peşini bırakmaz. Devlet adamı değil mi dediği dediktir, nitekim bir gün kibarlığı biter ve değişiverir. Peşisıra dolandığı büyük âlimi hapseder ve işkence ettirir. Mübarek zindanda geçen yıllardan sonra Mekke’ye göçer. Derken Abbasilerin yönetime el koyar, ortalık durulur. O da vatanına döner.

 

ELEM DİKENİ MURAD GÜLÜ

Muhammed Emkenegî hazretleri, bir gün bazı talebeleriyle birlikte dikeni bol bir araziden geçiyordu. Birkaç talebesinin ayakları yalındı. Hemen her adımda bir diken batıyordu. İçlerinden gizlice âh çekiyorlar, ama hocalarının ardından gitmekten bir adım geri kalmıyorlardı. Bir defasında geri dönüp baktı, (Ayağa elem dikeni batmadıkça, murad gülü açmaz) buyurdu. Dikenlere katlanmadan, maksada, murada kavuşulmaz. İşte dünyanın tarifi budur. Âhirette rahat etmek isteyen, dünyada bu dikenli tarladan geçmek zorundadır, başka yolu yoktur.

#soru, #cevap, #musluman, #sozler

Küçük Hanımlar

BUGÜN MUTFAK SIRASI SENDE!

Çikolataaa! Iıımm o leziz kahverengiye ki hayır diyebilir ki? Evet evet biliyoruz fazlası zarar ver yedikten sonra dişlerimizi fırçalamalıyız… Gelin çikolatayı biraz daha besleyici bir hale getirelim. Belki böylece biraz daha fazla çikolata yememize izin verirler 😉

Malzeme Sepeti: 160 gram sütlü çikolata (isteyen bitter de kullanabilir) / Tatlı mevsim meyveleri
Ceviz- Fındık- Badem- Fıstık vb. kuruyemiş / Yağlı kağıt / İç içe geçebilen iki adet ufak tencere

1. Mevsim meyvelerini güzelce yıkayıp ufak ufak kesiyoruz.
2. Kuruyemişleri de un gibi olmayacak şekilde küçültüyoruz. Bu işlemi ister el blendırı ile yapabiliriz. Ya da temiz bir poşete koyup mutfak tahtası üzerinde tahta bir kaşık/ havan döveceği vb. bir nesne ile döverek de yapabiliriz.
3. İç içe geçen tencerelerden altta olanını su ekleyip ocağa alıyoruz. Üstteki tencereye çikolatayı parçalayıp ekliyoruz. Böylece çikolatayı benmari ( kendi kendine buharda erime yöntemi) usulü ile eritiyoruz.
4. Yağlı kâğıdı ufak dikdörtgen bir kaba serin.
5. Eriyen çikolatayı yağlı kâğıdın üzerine dökün.
6. Parçalanmış meyve ve kuruyemişleri istediğiniz miktarda çikolatanın üzerine dökün.
7. Kabı buzdolabına kaldırın.
8. Çikolata donduktan sonra parçalayarak servi yapabilirsiniz.

 

BİR…

Pratik Bilgi: Yumurtanın taze olup olmadığını anlamak için kabuğuyla soğuk suyun içine koyun. Batarsa taze, yüzerse bayattır.
Kural: Görgü kurallarına göre; insan güzel sabırlı olmalıdır. Güzel sabır, gelen belaya razı olup, herkese açıklamamak ve şikâyette bulunmamak demektir.

İpucu: İnsan arzusunun sonu yoktur. Her istediğine kavuşmak ister. Her istenilene kavuşmak, muhakkak insana mutluluk getirmez. Onun için hakkımızda hayırlı olanı istemek gerekir.

 

#cikolata, #mutfak, #tatli

 

Meraklı Bilgiler

kedi

 

Yavru Kediler Günde Ortalama 16 Saat Uyurlar.

 

 

yoksul

 

Dünya nüfusunun beşte biri, günlük 1 dolarında altında gelirle yaşıyor.

 

 

kaplumbağ

 

Denizlerdeki atıkların %90’ı plastiklerdir.

 

 

 

150 Kg Ağırlığındaki Bir Gülleyi Okyanusun En Derinine Attığınızda En Dibe Ulaşması Yaklaşık Olarak 24 Saatin Üzerindedir…

 

kangur   Kangurular geriye doğru yürüyemez.

 

arabaYapılan ilk arabalarda direksiyon yoktu bu yüzden de sürücüler bir hareket koluyla arabalarını çalıştırırdı.

 

 

 

#kangur, #kedi, #araba, #kaplumbag

 

2N Neler Nerde?

Merhaba sevgili gençler, Dere tepe demeden gezen ama lale ve sümbülleri biçmeyen, sülale boyu seyyah olup soyadımız gezmekten
bıkmaz anlamında “Durmaz”a çıkan, zavallı nineciğimin oğullarım gitti bari torunum yanımda kalsın diye ismini “Dursun”
koyduğu torunuyum. Gelin görün ki ailedeki gezme genleri bana da geçmiş. Bilginin zekâtı paylaşmaktır diyerekten gezip gördüğüm yerleri çok kısacık sizlere anlatacağım:

Derinkuyu Yeraltı Şehri/ KAPADOKYA- TÜRKİYE

Bizanslıların “Şehirde (İstanbul) Latin külahı görmektense Türk sarığını yeğlerim” sözü meşhurdur. Ne de olsa Osmanlı fethettiği yelerde halka zulüm yapmamış, herkese hoşgörülü ve eşit davranmıştır. Diğer yanda ise kendi dindaşlarına gün göstermeyen
Romalı askerler var. Bu zalim askerlerden kaçan ilk Hristiyanların kurduğu bir şehirdir Derinkuyu… İlk yerlileri Asur kolonisine kadar uzanan Derinkuyu’ya, II. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseriderin kuyu üzerinden
Kapadokya’ya gelerek yerleşmişler. Bölgedeki yeraltı şehirlerini kuran ilk Hıristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirlerde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler. Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan
yaşamak zorunda kalabilecekleri için erzak depoları, havalandırma bacaları, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak alanlarını genişletmişler. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu şehirlerde bazı odalar ancak bir insanın geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor. Tünellerin giriş çıkışlarında güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindirler var.

 

 

Benekli Göl / KANADA- ABD

Kanada’nın Osoyoos Bölgesi’ndeki Benekli Göl, Dünyanın mineral yoğunluğu bakımından en zengin göllerinden biridir. Başta sülfat olmak üzere mineral bakımından zengin olan bu gölde gümüş ve titanyuma rastlanır. Öyle ki Birinci Dünya Savaşı sırasında bu göldeki tuzlar patlayıcı yapımında kullanılmıştır. Bir kızılderili kabilesine ait bölgede bulunan göl, yerli halk tarafından kutsal
sayılmaktadır. Kabile başkanından izin alınmadan göl görülemez.
Göldeki benekler, yazın suyun buharlaşması ve minerallerin kristalleşmesi sonucunda oluşmaktadır. Yazları beyaz, yeşil ve sarı renge bürünen mineral kaynağı gölün üzerinde oluşan doğal patikalarda yürüyüş yapabilmesi gölü daha da eşsiz ve ilginç kılmaktadır.

benekli göl

#göl, #derinkuyu, #yeraltı

Küçük Hanımlar

(Sayfadaki etkinlikler bir yetişkinin rehberliğinde yapılmalıdır.)

BUGÜN MUTFAK SIRASI SENDE!

Paket yiyeceklere biraz ara vermeli değil mi? Biliyorum dondurmadan vazgeçemiyorsunuz o zaman en azından küçük kardeşiniz için ya da kendiniz için yoğurt ya da pekmezle yiyebileceğiniz basit ve besleyici bir bisküvi yapabilirsiniz:

Malzeme Sepeti: 1 çay bardağı tam buğday unu / 1 çay bardağı yulaf kepeği / 1 çay bardağı irmik / 1 yemek kaşığı tereyağı / 1 yemek kaşığı yoğurt / 2- 3 yemek kaşığı yoğurt suyu
– Bütün malzemeleri karıştırıp güzelce yoğurun.
– Hamuru bir tahta üzerine 2 cm kalınlıkta olacak şekilde yayın.
– Kurabiye kalıbı ile şekil verip ya da elinizde şekil vererek tepsiye yerleştirin.
– 1750 fırında 20 dk ( hafif pembeleşene kadar ) pişirin.

yemekBİR… Pratik Bilgi: Pırıl pırıl parlayan buz için, suyu kaynatıp öyle
dondurun.
Kural: Görgü kurallarına göre; yolda karşılaşılan birisine
‘nereye gidiyorsun ya da nereden geliyorsun?’ diye
sorulması büyük kabalıktır.
İpucu: İki şey kalitesiz insanın hususiyetidir:
1- Şikâyetçilik 2- Dedikodu

#tarif, #malzeme

Rengarenk Cam Bilyeler Nasıl Yapılıyor?

tcocukEn eski bilyeler, çamurun elde yoğurulması, fildişinin itinayla oyulması ya da taşların bileylenmesiyle yapılıyordu. Günümüzde ise renkli cam bilyeler, önce bu camların erimiş halde çubuklara sarılıp, ardından bir araya getirilmesiyle üretiliyor. Böylece cam hala yumuşakken özel makaslarla kesilip soğutularak şekil veriliyor. Genelde fabrikalarda üretilen cam bilyelerde, sıvı renkli camların içine akması için birçok kanal bulunuyor. Kanallar diğer renklerle doldurulduktan sonra iki paralel uskurudan (cıvata ve somunlardaki yivler) geçiriliyorlar. Uskurular hareket ettikçe cam boncuklar da üretim hattına doğru ilerliyor. Bu sırada sürekli yuvarlanıyor ve mükemmel şekillerini alıyorlar.

 

 

#Rengarenk #CamBilyeler #NasılYapılıyor #MeraklıBilgiler

Neden deniz fenerleri vardır?

Eski zamanlarda, yüksek bir kulenin tepesinden gece ve gündüz devamlı olarak yakılan bir ateş, denizcilere kıyıdaki tehlikeleri haber verirdi. Ancak 19’uncu yüzyılda Fresnel adında bir Fransız fizikçisi, mükemmel bir ışık bilgisiyle, mercekler kullanarak, döner ışıklı deniz fenerlerini gerçekleştirdi. Böylece çok uzaktan bakıldığı zaman ışığı, yıldızlarınkine benzeyen deniz fenerleri tarihe karışmış oldu. Bu ışık, deniz ufkunun her tarafını aydınlatmak ve tehlikeleri haber vermekle kalmaz yanıp sönmelerdeki düzenli aralıklarla, hangi deniz fenerinin yakınında bulunulduğunu da belirtir.

#Fener #Deniz #DenizFenerleri #TemelAmcaCevapları #TürkiyeÇocukDergisi

Temel Amca Cevapları – Karıncalar

Yağmurda karıncalara neden bir şey olmuyor?

Bir karıncayı alın, suyun içine batırın, saatlerce tutun ölmez. Sudan
çıkardığınızda ölü gibi görünür ama birkaç saat içinde kendine gelir. Biz
insanlar böyle suya batırılsak, nefes alamadığımız için oksijensizlikten
ölürüz ama su karıncaların çok ince olan nefes tüplerinden içeri giremez.
Karbondioksitten narkoz yemiş gibi olurlar. Tabii ki bu süre çok uzarsa
onlar da ölürler ama dayanma süreleri inanılmazdır.
Ne var ki, karıncalar yağmur ve seller altında bu şekilde nefeslerini
tutarak mücadele vermiyorlar. Yağmuru hissedince yuvalarına giriyorlar
ve giriş yollarını tıkıyorlar. Ateş karıncası denilen bir türünde ise karıncalar
birbirlerine tutunarak sel sularının üstünde yüzüyorlar. Bir yerde karaya
vurup çıkıyorlar. Tabii kraliçe karınca ortada, yüksekte
ve mümkün olduğunca kuru tutuluyor.
Karınca yuvaları inşaat tekniği olarak örnektirler.
Yuvanın girişine bağlı ve buradaki suyu alıp
başka tarafa verebilen birçok tünel daha inşa
ederler. Bazıları ise yuvalarının üstünü öyle
sağlam kapatırlar ki, sel sularının bir evin çatısının
üstünden aşması gibi geçip giderler.
Yine de bir aksilik olur, yuva su ile dolarsa, karıncalar
çöp ve yaprak parçalarına veya yukarıda belirtildiği
gibi birbirlerine tutunup yüzebilirler. Çok şiddetli
yağmurdan sonra oluşan çamur tünellerini kapattığı
zaman ise yuvalarını yeniden inşa etmek zorunda
kalırlar.

#TemelAmcaCevapları, #Karıncalar, #Yağmur, #TürkiyeÇocukDergisi