Tag Archives: AcarKız

Keyfine Düşkün Kuş Çardak Kuşu

Merhaba ­Sevgili ­Arkadaşlar, Havaların yavaş yavaş soğumasıyla birlikte herkes kış hazırlıklarına başladı. Ben de bu ay sizlere kendisine ve eşine rengârenk bir ev yapmak için uğraşan ve çılgınca dans eden arkadaşımı tanıştıracağım:

-­Aman ­Ya ­Rabbim,­bu­ ne­ dağınıklık!
– Acar Kız geldin mi, çabuk çabuk güzel bir resmimi çek.
-­Resim ­mi?­Yahu­ bir­ soluklansaydım. – Olmaz. Güzel resim çekmek için iyi bir ışık lazım. Ee bana da ışık lazım. Bu yüzden resim çekmen gerekli.
-­Resim ­ile ­yuva ilişkisini­ pek anlayamadım­ ya,dur­ çekeyim…
– Bunda anlamayacak ne var. Biz çardak kuşları yuvalarımızı ışığı iyi alan yere kurarız. Ben de yer araştırmak yerine senden yardım alıyorum. Ne de olsa güzel resim güzel ışıkta çıkar 😉
-­Şlak!­Al­ çektim ­işte.­ Seni­ uyanık ­seni­:)- Ne yapacaksın çok iş var. Baksana şu etrafa.
-­Amma­da­ dağıtmışsın­ ortalığı…­İşe başlamadan­ dinlen­ ve­ bize­ kendinden­ bahset.
– Evvela etrafta gördüklerin dağınıklık değil yuvam için dekorasyon malzemeleri.
– Hımmm :/ Bileydim ben de evdeki pipet, kapak ne bulursam… Öhööm yani şey dekorasyon için bi’şiler
getirirdim.
– Çok naziksin. Sen bana ben büyük iyiliği yaptın ve iyi ışık alan bir yer buldun.
– Işık ve dekorasyon meraklısı kuşlar olduğunuzu anladık başka ne özellikleriniz var?
– Bizler Cennetkuşugiller ailesindeniz. Serçe ve karga kadar olmamıza rağmen tüylerimizden dolayı biraz daha iri görünürüz. Övünmek gibi olmasın ama dünyanın en güzel tüylü kuşları ailesindenizdir.
– Olur mu canıım hiiç övünmedin zaten. Peki nerede yaşar bu en güzel tüylü kuşlar?
– Konudan konuya atlarsan kafam karışır. Tüylerimiz güzel dedik, iri görünürüz dedik heeeh boyumuz 10-35 cm arasında değişir. Gagalarımız yandan basık ama pençelerimiz çok güçlüdür.
– Kocaman, rengârenk yuvalar inşa ediyorsunuz güçlü pençelere çok ihtiyacınız var.
– Aynen öyle Acar Kız. Mükemmel bir şekilde yaratılmışız… Güçlü pençelerimiz ile Yeni Gine ve Kuzey Avustralya ormanlarında yaşarız.
– Güçlü olmak için ne yer ne içersiniz? Yoksa ıspanak mı?
– Ispanak da güzeldir ama bizim hanım duymasın da ıspanak yıkamayı pek sevmez. Neymiş efendim pek kumluymuş pençeleri topraktan zarar görüyormuş. Sanki hiç toprağa değmez gibi!
– Bak şimdi oldu mu, bize yakıştı mı
başkalarının arkasından konuşmak cık cık…
– Haklısın 🙁 Şey.. Ne diyorduk biz böcek ve meyveler ile besleniriz.
– Şimdi gelelim bu dağınıklığın sebebine… Yuvalardan bahset bakalım.
– Yuvayı erkek kuşlar yapar. Çalı ve dal parçalarını güçlü pençelerimiz ile toplar, birbirine ekler genellikle oval, üçgen, köprülü bir yol veya kubbeli şekilde kurarız.
– Güçlü pençesiz olmazdı zaten! Bunca eşya neden var, genellikle de mavi renkliler?
– Yahu siz insanlar evinizi döşemek için fellik fellik gezersiniz yetmez internetten bakarsınız evinizi süslersiniz. Bunlar da bizim evimizin süsleri. Asıl mesele yuvayı inşaa etmek değil onu rengârenk dekora edip dişi kuşun gözüne girmek. Çünkü dişi çardak kuşları bir evi beğenirse o evde kalır böylece eşimiz olur.
– Vay vay vaayy amma da havalıymış! Mavi rengi pek seviyorlar desene.
– Her tür farklı rengi sevse bile parlak ve mavi renkler daha çok tercih edilir.
-Amma kolay işmiş sizinkisi sözüydü, nişanıydı, kınasıydı, düğünüydü uğraşmak yok.
– Sen öyle san… Yuvayı yaparız hatta iç kısımlarını ağzımızda çiğnediğimiz ağaç kabukları ile sıva yaparız. Üstüne çilek ve kömür tozlarını ağzımızda karıştırarak boya yaparız sonra malum dekorasyon. Bitti mi bitmedi…
– Öyle tabi.
– Aile deyince ben annemi özledim. Hem annemi hem babamı hem evimi özledim. Sen yuvanı yapadur ben de kendi yuvama doğru yol alayım. Sohbet için teşekkür ederim.

#KeyfineDüşkünKuş, #ÇardakKuşu, #AcarKız, #TürkiyeÇocukDergisi

Hayvanlarla Sohbet: Haiti Yılandişi

Ender bir uzun Burun: Haiti Yılandişi

haiti yılandişi

Merhaba Sevgili Arkadaşlar, Bu ay sizlere çok ender rastlanan bir arkadaşımı tanıştıracağım:
– Haiti yılandişiiii… Soooleenoodooooon, nerdesin?
– Beni buralara kadar getirttin ama sesin soluğun çıkmıyor.
– Heyy AcarKız kayalığın altındayım, buraya gel.
– Aman ne güzel bir misafir karşılama!
– Yahu sen misafir misin, ev halkındansın.
– Hemen de bir kılıf uydurdun yaa pes!
– Sen de amma çabuk unutmuşsun bizim gündüzleri toprak üstüne çıkmadığımızı…
– Unutmadım da bir istisna olabilir diye düşünmüştüm… Neyse madem başlattın anlatmaya haydi devam et bahsetmeye.
– Ne anlatayım işte akşamları işe gidiyoruz, gündüzleri biraz dinleniyoruz sonra çocuklarla hanımla vakit geçiriyoruz.
– Tövbeee! Yahu özel hayatın sana kalsın, sen genel olarak solenodonlardan bahset.
– Heeee şu mesele… Sen hem ziyaret hem de ticaret yapacaksın… Bize solenodon dendiği gibi Haiti yılandişi de derler. Ender bir türüzdür. Bu yüzden tek bir yakın akrabamız vardır o da Küba zehirdişidir.

haiti
– Kayalık altından çıkmayınca insanda ne akraba kalır ne de arkadaş…
– Bizi büyümüş ve uzun burunlu bir fareye benzetirler ama fare türünden değilizdir. Ağırlığımız 600-1000 gram, kuyruksuz uzunluğumuz 28 ila 33 cm. ve kuyruğumuz en fazla 25 cm. boyundadır.
– Sahiden de iri bir fare gibisiniz.
– Fareden çok farkımız vardır. Mesela kızıl bir sincap büyüklüğünde olan vücudumuz pas renginde uzun ve kaba tüylü bir kürkle kaplıdır. Hayli uzun başımız, uzun ve sivri bir burunla son bulur.
– Evet burun konusunda epey bir farklısınız. Bunları az çok biz de görebiliyoruz. Nerede yaşar, ne yer ne içersiniz?
– Batı Hint adalarında yaşarız. Gerçek vatanımızsa Orta Amerika’daki Batı Adalarıdır. – Bu yemyeşil yerde ne güzel nimetler vardır yemeğe…
– Var elbette ama biz etobur canlılarız. Ormanın tabanındaki çürümüş kütüklerin ve gevşek kayaların altını kazarak böcekler, yılanlar ve ini toprağın altında olan hayvancıklarla besleniriz.
– O vakit ben daha fazla acıkmadan yavaş yavaş yola düşeyim. Malum börtü böcük yemiyorum. Diyetteyim
– Sana özel başka yemekler de yaptırırdık yahu nereye…
– Sohbet için teşekkür ederim.
– Ben teşekkür ederim.
– Hoşça kal.

haiti yılandişi (1)

#AcarKız, #HayvanlarlaSohbet, #HaitiYılandişi, #Burun

Hayvanlarla Sohbet – Dokumacı Kuşlar

Dokumacı Kuşlar

Hazırlayan: ACAR KIZ

Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Bu ay sizlere mini minnacık ve çok maharetli bir arkadaşımız tanıştıracağım.

– Merhaba dokumacı kuş. Sana hediye olarak iplik getirdim.

– Hediyen için teşekkür ederim ama bunlar dokumalarda bizim pek işimize yaramaz.

– Biliyorum zaten işine yarasın diye değil evine aksesuar olsun diye getirdim.

– Çok iyi düşünmüşsün, hediyen için teşekkür ederim.

– Hediye faslı çok uzadı haydi bize kendinden bahset bakalım.

– Bizler kendi halinde serçeye büyüklüğünde kuşlarız.

– Bu mütevazı kuşlar nerede yaşarlar?

– Afrika, Hindistan, Avustralya ve civarındaki adalara yayılmış olarak yaşarlar.

5

– Koloni halinde mi yoksa tek mi yaşarsınız?

– Biz dokumacı kuşlar, kalabalık yani koloni halinde yaşarız. Öyle ki bazen bir tarlaya girdik mi maalesef ekinlere zarar verebiliriz.

– Aaa! Oldu mu şimdi..

– Olmadı elbette ama ne yapalım yeşil lifli bitkilere dayanamıyoruz.

– Ne yapıyorsunuz bu bitkilerle?

-Dokuma 🙂

– Sahiden size ismini veren bu dokuma işini bize anlatır mısın?

– Bizler yuvalarımızı dokuyarak inşa ederiz ve bunun içerisinde yaşarız.

– Evden ziyade bir sanat harikası sizin bu dokumalarınız. Peki nasıl yaparsınız?

– Yuvalarımız yaklaşık 4 metre civarında ve şişe, vazo, küre şeklinde olabilir.

– Bu yuvaları ağacın neresine yapabilirsiniz?

– Bazılarımız yuvalarımızı ağacın dallarına asarken bazılarımız ağaç çatallarına yerleştiririz.

4

– Yuva yapımında ailedeki bütün üyeler çalışır mı?

– Elbette ailede her zaman bir iş bölümü vardır. Esas dokuma iş, erkek kuşlarındır. Dişi kuşlar da yuvanın içini astarlar.

– Hıım demek astarlama da yapıyorsunuz.

– Evet bu sayede yuvalarımız yağmura da dayanıklı olur ve hazırladığımız yuvamızı uzun süre kullanabiliriz.

– Şimdi şu karşıda yuva yapan ailede dışarıda olan erkek, içerideki dişi kuş mudur?

– Evet ama bunu anlamanın daha kolay bir yolu vardır. Dokumacı kuşların erkeklerin kafalarının üzerinde kırmızı; dişilerin kafaları üzerinde ise sarı renk bulunmaktadır.

– Bu dokuma işi çok kolay olmasa gerek…

– Biraz zor tabii ki ama biz artık alıştık. İlk olarak çatallı bir dala, bir lifin ucunu sararak işe başlarız. Ayağımızın biri ile lifin bir ucunu tutarken diğerini gagamızla idare ederiz.

1

– İşte şimdi maharetlerini göstermeye başladın sonra..

– Liflerin düşmesini önlemek için düğüm atarak lifleri birbirine bağlarız. Giriş kapısını yapar sonra mekik yapar gibi burayı kuvvetlendiririz. Daha sonra duvarların yapımına geçeriz.

– Sizin matematiğiniz de pek iyi dokumacı kardeş.

– Ehh tabii ki çünkü lifleri bağlamayı iyi hesaplamayız çünkü bağlar gevşek olursa yuva çöker.

– Bir de 200 kişilinin bir arada yaşadığı yuvaları yaptığınızı düşünürsek ne kadar sağlam olduklarını anlayabiliriz.

– Evet genellikle Güney Afrika’daki akrabalarımız böyle büyük yuvalar yapar.

– Bu kadar yuva aile deyince ben de ailemi yuvamı özledim. Artık gitme vakti geldi. Sohbet için teşekkür ederim.

– Ben teşekkür ederim Acar Kız.

– Hoşça kal.

6

#HayvanlarlaSohbet, #DokumacıKuşlar, #AcarKız, #TürkiyeÇocukDergisi

Cır Cır sesinin kaynağı: Ağustos Böceği

Ağustos ayı boyunca yaşayan ve ismi de Ağustos olan bir arkadaşım ile tanışmaya hazır mısınız?

– Merhaba dostum Ağustos Böceği.

– Neredesin yahu gözlerim yollarda kaldı.

– Teşekkürler hoş buldum.

– Hoş geldin hoş geldin… Hadi sorulara geçelim.

– Yahu bu ne acele böyle…

– Bilmez gibi sorma… Biz yaz mevsiminden sonra yaşamayız. Yıllarca toprağın altında bize atılan iftiraya cevap vermek için bekledim.

– Hayda… Bizim sayfayı dert sayfası mı sandın?

– Elbette sanmadım. Ama bissürü kişi bu sohbeti okuyacak.

– Seni seni…

– Anlatmaya başlayayım mı?

– Yok öyle üç kuruşa beş köfte… Önce bizi ağustos böcekleri hakkında bilgilendirmen lazım.

– Hay hay… Yumurtadan çıkan ağustos böceklerine Nimf denir. Bu nimfler, ergin olan ağustos böceklerine benzemezler.

– Vur dedik, sen de öldürdün.

– En baştan anlatıyorum taaa bebeklikten..

-Madem başladın, buyur devam et.

– İşte bu nimf denilen yavrular ön ayaklarıyla birlikte toprağı kazarak, toprağın altına gizlenirler. Her çeşit kendi özelliğine göre toprak altında kalır. Biz Türkiye’de yaşayanlar dört yıl toprak altında kalırız.

– Dört yıl boyunca toprak altında ne yer ne içersiniz?

– Toprak altında galeriler kazarak Ağaç köklerini bulur ve öz Suyu emerek besleniriz.

– Topraktan çıktıktan sonra ne yaparsınız?

– Yıllarca toprak altında kaldıktan sonra erginleşmek için topraktan çıkıp ağaç gövdelerine tırmanırız. Nimfalar burada kısa bir süre sonra sırtlarındaki çatlaktan örtülerini terk ederek iki çift kanatlı olarak çıkarlar.

cırcıra

– Kelebeğin kozadan çıkması gibi…

– Gözünden de hiçbir şey kaçmıyor Acar Kız.

– Ayıpsın… Muhteşem bir sabrınız var. Dört sene toprak altında kal sonra bir ay yaşa… Vay be…

– Evet dört sene gün ışını bekleriz.

– Peki toprak üstüne çıkınca nasıl bir halde olursunuz?

– Nimfalar kısa zamanda 3-5 cm boyuna ulaşarak erginleşirler. Başlarında iri iki petek göz,  alınlarında üç tane de küçük nokta göz vardır. Antenleri kısa ve sert kıl gibidir.

– Şu uçuşa geçme halinizi de anlatsana, bale gibi 🙂

– Ön kanatlarımız, arka kanatlardan daha uzun yapılıdır. Çoğumuz arka bacaklarının yardımıyla sıçrayarak hızla havalanırız.

– Peki erginleştikten sonra ne yapar ile beslenirsiniz?

– Gündüzleri yaprak aralarında gizleniriz.. Hortumlarımızı ağaç filizlerine batırıp özlerini içeriz. Özellikle söğüt sürgünlerinin özsuyunu emerler. Yeme konusunda bebekliğimizden pek farkımız yoktur 🙂

– Daha çok nereler de yaşarsınız?

– Sıcak bölgelerde özellikle Akdeniz ve Ege bölgesinin bağlık, zeytinlik alanlarında.

– İyi bari.. Bu yaz soğuk bir yerlere gitmeyi düşünüyordum. Sesinizden kurtulurum 🙂

– Acar Kız aşk olsun!

– Ama ama öyle…Bütün gece cır da cır, cır da cır 🙂

– Dua et yalnız erkekler öter. Bir de dişilerin de öttüğünü düşünsene 🙂

– Hanım efendiler hiçbir zaman seslerini, başkalarını rahatsız edecek kadar yükseltmezler… Neyse, söyle bakalım nasıl ötersiniz?

– Erkek Ağustos böceklerinin karınlarının altı sağlı sollu gergin bir zarla örtülüdür. Bunlar bir çift ses çıkarma organıdır. Kas yardımıyla bu zarları titreterek ses çıkarırlar. Dişilerinde ses çıkarma organı yoktur.

–  Hava kararmak üzere… Siz birazdan hep birlikte ötmeye başlamadan son olarak senin şu meselene iftira meselene gelelim?

– Ben de unuttun sanmıştım.

– Ben ve unutmak. Çok komiksin…

– Şu herkesin bildiği masal var ya… Ağustos böceğinin biri yaz günlerini çalgı çalmakla geçirip, kışın karıncadan yiyecek istemeye gittiği…

– Evet.

– İşte bizi tanıyanlar bunun böyle olmadığını bilir.

– Ya nasıldır?

– Biz ergin ağustos böcekleri, yumurtlama döneminden sonra ölürüz. Bu yüzden de kış için yemek toplama gibi bir derdimiz kalmaz. Yani bizler tembel canlılar değiliz.

– Ay kıyamam içine ne dert olmuş 🙂

– Olmuştu ama sayende binlerce okuyucu doğruyu öğrenecek.

– 😉 Anlaştık o zaman. Hadi arkadaşlarını topla da bir gidiş marşıyla uğurlayın beni.

cırcır

– Hay hay, istek parça var mı?

– Çalabilirseniz Estergon Kalesi’ni isterim.

– Bizde tek seçenek var. O da “cır” 🙂

– Hoş“cır”kalın.

#CırCır, #AğustosBöceği, #Ağustos, #AcarKız,  #Böcek

Hayvanlarla Sohbet- Papucu Mavi Kanatlılar

Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Bu ay sizlerle çook uzaklara gidip renkli bir arkadaşımızı tanıyacağız…  

 

– Mavi bir pabuç kaybeden var mıdır?

-Aman efendim kimler gelmiş. Hoş gelmişsin Acar Kız.

– Hoşbulduk sevgili arkadaşım bay mavi ayak.

– 🙂 Sen yabancı olmadığın için böyle söyleyebilirsin.

-Teşekkür ederim. Bir çok türün içinde ayakları böylesine renkli olan ender canlılardansın. Tıpkı Külkedisi gibi.

– Delikanlı adama Külkedisi de deme yahu…

mavi ayaklı

– Tamam tamam demedim. Anlat bakalım bize mavi ayaklı sümsük kuşlarını.

– Doğduğumuz ilk yıllarda koyu kahverenginiz ve yıllar geçtikçe aşamalı olarak beş yıldan sonra olgunluğa doğru giderken beyazlaşırız.

– Desene yıkana yıkana renk atmışsınız 🙂

– Tüylerimiz beyaz olup kanat uçlarımız siyahtır.

– Demek ki az daha şampuan ile yıkanmanız lazımmış kanat uçları kalmış.

– Yahu temiz kuşlarız biz burada imajımızı bozup karizmamızı çizme.

– Çizilmez, çizilmez arkadaşlar bazen birbirine böyle şaka yaparlar. Mühim olan kalp kırmamak.

– Ne güzel dedin. Geniş yürekli olmak lazım.

– Evet genişlik demişken kanatlarınız çok uzun mu?

– Erişkin olanlarımızın büyükleri 87-100 cm iken kanatlarımızın açıklığı 165-180 cm’dir.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

#HayvanlarAlemi #HayvanlarlaSohbet #PabucuMaviKanatlılar #Kanatlılar #AcarKız #TürkiyeÇocuk #TürkiyeÇocukDergisi