Çocuk Bahçesi

Çocuk Bahçesi

Sürpriz

İki küçük çocuk Pazar sabahı annelerinin yatağına gelmişler.
-Bu gün Anneler Günü, sen lütfen kalkma, yat, sana bir sürprizimiz var.. demişler.
Anne yatağına kahvaltı beklerken mutfaktan mis gibi kızarmış ekmek ve yumurtalı sucuk kokuları gelmeye başlamış. Hayli uzun bir süre sonra başka bir hareket olmayınca Neler olduğunu merak eden anne, öğrenmek için aşağı inmiş. Çocukların ikisinin de pişirdikleri yumurtalı sucuğu yediklerini görmüş…
-Sürprizzz, diye bağırmaya başlamış onu gören iki çocuk aynı anda, ? Bu gün Anneler günü ve biz kendi kahvaltımızı kendimiz pişirdiiikk!

 

Cimri Çocuk

– Bak çocuğum, çikolatanın büyük parçasını kardeşine vermelisin .
– Niye baba ?
– Hiç görmedin mi ? Tavuklar bile en büyük solucanı küçük piliçlere verirler.
– Solucan olsa, ben de en büyüğünü kardeşime veririm baba. Ama biz çikolatadan bahsediyoruz.

 

Mantar

mantar-Hey oğlum, ne yapıyorsun sen orada?
-Hiiiçç.. Mantar topluyorum
-İyi ama onların bazıları zehirli biliyor musun ?
-Olsuun. Ben zaten yemek için değil, satmak için
topluyorum.

 

Karne

Oğlunun getirdiği karneyi inceleyen baba sinirlenmiş:
-Bu karnenin hali ne böyle üstelik başarılı olursan sana bisiklet alacağıma söz vermiştim Bir yıl boyunca ne öğrendin bakalım!
-Alacağın bisiklete binmeyi öğrendim babacığım.

 

Yıldızlar

Öğretmen, sınıfta gökyüzüyle ile ilgili bir yazı okudu. Sonra bu yazıyla ilgili çocuklara soru sordu:
-Ayşe, bana bildiğin yıldızları sayar mısın?
Ayşe düşünmeden yanıtladı:
Pop yıldızları, spor yıldızları, sinema yıldızları

 

Duvar Yazıları

-Bütün notlarım zayıf, napiim notlarım rejime girmişler.

duvar yazısı-Fazla çikletlerinizi yola atın, arabalar çiğnesin.

-Gençliğim acı veriyordu, ameliyatla aldırdım.

-Dünya batıyor yüzmeyi öğrenin.

-Arabanızı fazla yıkamayın, üşütüp hasta olabilir.

-Sırılsıklam aşık olmak için denize girmeli.

 

 

Anne Baba

– Bu kağıtlara anne ve babalarınızın resimlerini yapmanızı istiyorum çocuklar. Hadi bakalım başlayın.
– Öğretmenim.
– Efendim Ayşe ?
– Şey öğretmenim ben sadece babamı çizsem olur mu ?
– Neden yavrum ?
– Şey benim annem çok şişmandır, bu kağıda ikisi birden sığmaz da ondan.

Yaş Kaç

– Evladım sen kaç yaşındasın ?
– Kırk yaşımdayım teyze.
– Nasıl olur çocuğum, ben 35 yaşımdayım . Sen nasıl kırk oluyorsun
– Öğretmen okula başladığımız gün dedi ki, okula geldiğiniz her gün bir yaş büyüyorsunuz. Ee biz okula başlayalı
kırk gün oldu
teyze.

 

Para

Müşteri, eczaneden ağrı dindirici bir ilaç alır. Dışarıya çıkar
çıkmaz hapı yutar. Biraz sonra arkasından eczacı koşa
koşa gelir:
-Beyefendi biraz önce size verdiğim ilaç zehirmiş.
-Ne! Eee peki ne olacak şimdi?
-On lira daha fazla vereceksiniz ?

#annebaba, #yıldız, #supriz

Çilek nedir öğretmenim?

Bir öğretmen, ilginç bir hatırasını şöyle
anlatır.
Diyarbakır’ın bir dağ köyünde Matematik
dersinde;
– Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10
kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir
soru sorar.
Öğrenciler:
– Öğretmenim çilek nedir? derler.
Öğretmen:
– İşte çocuklar çilek.
– Biz hiç çilek yemedik, neye benzer?
derler.
Bunun üzerine öğretmen pes etmez, oturup
Bursa’daki tarım firmalarına toprak numunesi
gönderir ve sorar:
– Bu toprakta çilek yetişir mi ?
Bursa’daki firmalardan cevap gelir.
– Evet Diyarbakır şartlarında çilek yetişir.
Mektubun yanında çilek fideleri
ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif
yollarlar. Öğretmen öğrencilere okur nasıl
yetiştirileceğini, çıkarır bahçeye ve der ki:
– Bu sene size matematikten sınav yok.
Öğrenciler:
– E nasıl not alacağız öğretmenim?
Hepsine bahçeyi kazdırıp, çilekleri diktirip,
can sularını verdikten sonra her birine dörder
çilek fidesi verip:
– Şimdi gideceksiniz evinize anne babanıza
ben size nasıl öğrettiysem sizde onlara öyle
öğreteceksiniz.
Çocuklar gider evlerine hepsi anlatırlar ve
çilekleri dikerler ve öğretmen der ki:
-Çilek mevsimi gelince, getireceksiniz
tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız.
Çocuklar tabaklarla getirirler çilekleri. Sayar
öğretmen… Eksik olanlara da tam not verir ve
sonra der ki:
– Çocuklar nasılmış tadı?
Öğrenciler:
– Hocam ucunda not vardı diye yiyemedik.
– Hadi bakalım yiyin, der öğretmen.
Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra
bulaştıra yerler çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten
sonra çilek girmemiş o köyün halkı şimdilerde
Diyarbakır’ın pazarında çilek satmaktadır.
Öğretmen, bulunduğu yere birşeyler
katandır. İlk ve orta okuldayken haftada
4 saat 5 saat matematik işledik oysa bir
Barbaros Hayrettin Paşa’yı dinlemeyi, büyük
komutan Alparslan’ın Malazgirt’te yazdığı
destanı hayal etmeyi sevdik. Dağları, denizleri
coğrafyayı sevdik… Edebiyatı sevdik, yazılan
şiirleri okumayı; onları kendi dünyamızda
yaşamayı sevdik. Şu an belki elimizde o
günlerden kalma pek bir matematik bilgimiz
yok, lisede öğrendiğimiz karekök, logaritma,
fonksiyonlar… Hiçbiri net olarak aklımızda
değil ama Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz Sultan
Selim’in, Yıldırım Bayezid’in kahramanlıkları,
Ahmet Haşim’in dizeleri hala aklımızda…
İnsan eğitilmeye ve eğitime gerçekten
muhtaç. Bizlerin temel amacı o insanlara
gerçekten bir şeyler katmak olmalıdır.
İnsanlara ezberlenmiş cümleler kurmak yerine
kendi cümlelerini kurma fırsatını ve özgüvenini
sağlamalıyız…”
Gelecek sayıda sizleri bekliyorum…

#çilek,

çocuk bahçesi

Kitap Okuma Alışkanlığı

Bir baba kızına kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek için
ödül vermek istemiş ve: “Kızım, eğer sana verdiğim şu kitabı bitirirsen 20 lira vereceğim.” demiş.
Bu teklif çocuğun çok hoşuna gitmiş ama kitap okumayla da pek arası yokmuş.
O nedenle ; “En iyisi ben bu kitabın özetini internetten araştırıp bulayım, onu iyice
ezberleyeyim, babam okudun mu diye sorunca da o özeti anlatırım.” diye düşünmüş.
Ve çocuk gitmiş, babasının okuması için verdiği kitabın özetini bulmuş.
İki sayfalık bu özeti iyi bir şekilde öğrenmiş. Tabi babası anlamasın diye bir hafta da beklemiş.
Bir hafta sonra “Babacığım ben kitabı okudum, ödülümü verir misin?” diye sormuş.
Babası kızından kitapta geçen konuyu anlatmasını istemiş. Genç kız güzel bir şekilde konuyu anlatmış.
Ardından tekrar ödülünü istemiş babasından. Ama babası hiç beklemediği bir tepki vermiş ve kızına:
“Sen bu kitabı okumamışsın, beni kandırıyorsun.
Çünkü eğer okusaydın kitabın içine koyduğum 20 lirayı bulurdun.
#KitapOkumaAlışkanlığı, #KitapÖzeti, #Ödül, #Para, #Kitap, #TürkiyeÇocukDergisi

çocuk bahçesi

Çocuk Bahçesi – İyilik Yapmak

İYİLİK YAPMAK

Oymakbeyi, izci adaylarını karşısına toplamış,
onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu:
“Bakın çocuklar,” dedi. “Bir izci, her gün,
hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır.
Hastalara, yaşlılara, muhtaçlara… Her sabah okula
geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik
yaptığınızı soracağım. Tamam mı?”
Ertesi sabah oymakbeyi çocukları toplayıp sordu:
-Söyleyin bakalım… Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan:
-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine
yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı: “Hepiniz mi?”
-Evet efendim, hepimiz birden
-Neden?
-Çocuklardan biri cevap verdi:
-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu da, ondan efendim!

#ÇocukBahçesi, #İyilikYapmak, #TürkiyeÇocukDergisi, #Çocuk, #Yaşlı, #Oymakbeyi, İzci

Çocuk Bahçesi – Duvar Yazıları

Büyük görsel için tıklayın.

Duvar Yazıları :

Yüz­ kişiye ­‘Ne­yapıyosun?’­ diye­ sorduk­ ve hepsi­de­ ‘İyidir,­sen?’ ­cevabını­ verdi.­  Hiç ­kimse ne­ yaptığını ­söylemedi.­
Gittiğim ­yol, ­yol­ değil­ de manzarasını ­seviyorum.
Sen­ Mavi­ giyin,­ben denizi ­unuturum.
Ben ­yalan ­dünyayı kaldıramıyorken­ birde sanal­ dünyayı ­çıkardılar.
Alarmı ­bulan ­kimse helal olsun,­ tebrik ediyorum.­ Yüzyılın en­ iyi­ buluşu ­bence ama,­kimse­ inkar etmesin ­o­ alarmada ­ertelemeyi bulan ­kesin­ Türk.

#ÇocukBahçesi, #DuvarYazıları, #TürkiyeÇocukDergisi, #Mizah, #Karikatür, #Eğlence, #Komedi

 

Çocuk Bahçesi – Yalan ­Makinesi

Yalan Makinesi

Bir kimya hocasıyla öğrencisi dünya çapında bir yarışmaya katılmak için proje çalışması yapıyorlarmış.
Ve hocası bir önce ki sene bir yalan makinesi yapıp dünyada birinci olmuş. Bu senede birinci olmak istiyormuş.
Öğrencisine sormuş daha önceki okullarında kimya notların kaçtı deyince
“hepsi 5’ti diye cevap verince yalan makinesi ötmüş.”
4’tü” deyince yalan makinesi tekrar ötmüş.
3 demiş bir daha ötmüş.
En son bir deyince yalan makinesi ötmemiş.
Hocası bir ah çekip “oğlum ben ilkokulda, lisede, hatta üniversitede ne birinciliklerim vardı.” Deyince yalan makinesi büyük bir gürültüyle patlamış.

#ÇocukBahçesi, #Yalan­Makinesi, #Kimya, #Öğrenci, #Hoca, #Öğretmen, #TürkiyeÇocukDergisi

Çocuk Bahçesi – Sen En İyisini Bilirsin

Nasrettin Hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş.
Tarlanın kenarındaki ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.
Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış ve şöyle düşünmüş:
– Ey Allah’ım gücüne sual olmaz amma, incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var.
Bu nasıl iş deyip uykuya dalmış. 
Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.
Hocanın kafasında ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve:
– Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Şimdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim nolurdu.

#ÇocukBahçesi, #SenEnİyisiniBilirsin, #NasrettinHoca, #cevizağacı, #ceviz, #kabak