Tag Archives: TemelAmcaCevapları

Temel Amca Cevapları – Termoslar

termoslar

Termoslar Nasıl Çalışır?
Termostaki bilimsel sır hava boşluğudur, yani havanın olmamasıdır. Termos, içinde çift duvarlı bir kap bulunan şişedir.
Üretim esnasında iki duvar arasındaki hava emilerek bir vakum oluşturulur. Termos sıcak şeyleri sıcak tutmak için,
ısının kaçmasını önler. Isı, hava üzerinden taşınabilir. Isının kaçmasını önlemek için yalıtım yapmalısınız. En uygun yalıtıcı
vakumdur, çünkü içinde hava yoktur. Eğer ısıyı aktaracak hava yoksa o zaman ısı olduğu yerde kalır.

#TemelAmcaCevapları, #Termos, #NasılÇalışır, #TürkiyeÇocukDergisi

Neden deniz fenerleri vardır?

Eski zamanlarda, yüksek bir kulenin tepesinden gece ve gündüz devamlı olarak yakılan bir ateş, denizcilere kıyıdaki tehlikeleri haber verirdi. Ancak 19’uncu yüzyılda Fresnel adında bir Fransız fizikçisi, mükemmel bir ışık bilgisiyle, mercekler kullanarak, döner ışıklı deniz fenerlerini gerçekleştirdi. Böylece çok uzaktan bakıldığı zaman ışığı, yıldızlarınkine benzeyen deniz fenerleri tarihe karışmış oldu. Bu ışık, deniz ufkunun her tarafını aydınlatmak ve tehlikeleri haber vermekle kalmaz yanıp sönmelerdeki düzenli aralıklarla, hangi deniz fenerinin yakınında bulunulduğunu da belirtir.

#Fener #Deniz #DenizFenerleri #TemelAmcaCevapları #TürkiyeÇocukDergisi

Temel Amca Cevapları – Karıncalar

Yağmurda karıncalara neden bir şey olmuyor?

Bir karıncayı alın, suyun içine batırın, saatlerce tutun ölmez. Sudan
çıkardığınızda ölü gibi görünür ama birkaç saat içinde kendine gelir. Biz
insanlar böyle suya batırılsak, nefes alamadığımız için oksijensizlikten
ölürüz ama su karıncaların çok ince olan nefes tüplerinden içeri giremez.
Karbondioksitten narkoz yemiş gibi olurlar. Tabii ki bu süre çok uzarsa
onlar da ölürler ama dayanma süreleri inanılmazdır.
Ne var ki, karıncalar yağmur ve seller altında bu şekilde nefeslerini
tutarak mücadele vermiyorlar. Yağmuru hissedince yuvalarına giriyorlar
ve giriş yollarını tıkıyorlar. Ateş karıncası denilen bir türünde ise karıncalar
birbirlerine tutunarak sel sularının üstünde yüzüyorlar. Bir yerde karaya
vurup çıkıyorlar. Tabii kraliçe karınca ortada, yüksekte
ve mümkün olduğunca kuru tutuluyor.
Karınca yuvaları inşaat tekniği olarak örnektirler.
Yuvanın girişine bağlı ve buradaki suyu alıp
başka tarafa verebilen birçok tünel daha inşa
ederler. Bazıları ise yuvalarının üstünü öyle
sağlam kapatırlar ki, sel sularının bir evin çatısının
üstünden aşması gibi geçip giderler.
Yine de bir aksilik olur, yuva su ile dolarsa, karıncalar
çöp ve yaprak parçalarına veya yukarıda belirtildiği
gibi birbirlerine tutunup yüzebilirler. Çok şiddetli
yağmurdan sonra oluşan çamur tünellerini kapattığı
zaman ise yuvalarını yeniden inşa etmek zorunda
kalırlar.

#TemelAmcaCevapları, #Karıncalar, #Yağmur, #TürkiyeÇocukDergisi

Temel Amca Cevapları – Parmak İzi

Parmak İzimiz Niçin Var?

Derimizin altındaki ter bezleri, ter ve su tabanlı yağları da içeren bir salgı
salgılayarak derimizi nemli ve sağlıklı tutar. Parmaklarımızı ve avcumuzun
içini kaplayan bu çıkıntıların üzerindeki bu salgı, dokunduğumuz her
yüzeye bulaşır ve bulaştığı yüzeyde parmağımızdaki çıkıntıların deseninin
bir kopyasını bırakarak parmak izi sahibinin orada olduğunu kanıtlar.
Şu an yapılan çalışmalarla parmak izi sahibinin sigara bağımlısı olup
olmadığı, sık kahve içip içmediği ve kullandığı bir takım ilaçlar bile
belirlenebiliyor.

Parmak İzindeki Desenler

Parmak izleri kullanılarak kimliklendirme yapılması daktiloskopi olarak adlandırılıyor. Bugün bankamatik
makinelerinde, otomobillerde ve birçok alanda kimliğin belirlenmesi ve doğrulanması için kullanılıyor.
ABD’de yaklaşık 50 milyon insanın parmak izleri dijital olarak arşivlenmiş durumda.

İkizlerin Parmak İzleri Farklı mı?

İlk önce hatırlatmakta fayda var: 10 parmağımızdaki izlerin hepsi de birbirinden farklı. Doğduğumuz andan
öldüğümüz ana kadar parmak izlerimiz aynı kalıyor. Yüzeysel yaralanmalarda deri kendini aynı parmak
izini oluşturacak şekilde onarıyor. Aynı yumurta ikizleri aynı genetik materyali taşıdıkları halde parmak
izleri birbirinden farklı. Aslında bu bir manada parmak izinin kimliklendirme konusunda DNA’dan daha
belirleyici olduğunu gösteriyor. Parmak izlerinin eşsiz olduğu 1880’lerden beri biliniyor. O zamandan bu
yana milyonlarca parmak izi arşivlendi. Fakat hâlâ birbirinin eşi iki parmak izine rastlanmadı.

#TemelAmcaCevapları, #Parmakİzi, #İkizler, #Desenler

Temel Amca Cevapları – Çelik

Neden çelik paslanmaz?

Çelik ile demir arasında çok az bir fark vardır. Saf demir bir bakır kadar yumuşaktır. Onun içine yüzde 2’ye kadar karbon katılması ile inanılmaz bir mukavemet, sertlik ve mekanik özellikler elde edilir ki, adı artık çeliktir. Demirin bol olması, kolay ve ucuz elde edilmesi nedeniyle çeliğin de kullanımı çok yaygındır. Ancak çelikte de, demirde olan bir zayıf nokta vardır. Paslanma, diğer bir deyişle oksidasyon. Günlük hayatımızda kullanılan eşyaların paslanması sonucu her yıl dünyada milyonlarca dolar boşa gitmektedir. Bu kaybın büyük bir kısmı demir ve çeliğin paslanmasından dolayıdır. Paslanmayı kısaca demirin havadaki oksijen ile birleşmesi olarak tanımlayabiliriz. Aslında bu elektro kimyasal bir reaksiyondur. Bu nedenle malzemenin bir yerinde başlayan paslanma boyanın altından geçerek diğer bir yerde ortaya çıkabilir.

#TemelAmcaCevapları, #Çelik, #Pas, #Soru, #Cevap, #TürkiyeÇocukDergisi

Eklemler ne işe yarıyor?

İnsan vücudunda 270 civarında oynar ve yarı oynar, oynamaz ve kaynaşmış olanlarla beraber 360 eklem vardır. Eklemlerimiz olmasaydı sabit bir iskeletin hayatımıza hiçbir faydası olmazdı. Öyle ki su içmeyi bile başaramazdık. Ancak eklemlerimiz vesilesiyle yürüyebilmekte ve pek çok faaliyeti yapabilmekteyiz. Rabbimiz, iskeletimizi ve kaslarımızı hikmetli bir şekilde, belli gayelere uygun olarak yaratmıştır. Kemiklerimiz ile kaslarımızın birbiriyle bir bütünlük ve ahenk içinde hareket edebilmeleri için bütün eklemlerimize belirli bir açıya kadar rahat hareket edebilme kabiliyeti vermiştir. Dikkat edecek olursak günlük hayattaki işlerimiz, eklemlerimizin müsaadesi nispetinde yürütülmektedir. Mesela; hırkamızı giyerken kolumuzu omzumuzdan ancak 40 derece kadar geriye götürebiliriz. Bir ağacın dalından meyve koparacak olsak kollarımızı, 170 derece kadar kaldırabiliriz. Kollarımızı omzumuzdan başımıza doğru ise 180 derecelik bir açıyla götürebiliriz. Eğer eklemlerimiz vesile edilerek yaratılan bu sınırlamalar olmasaydı omuzlarımız sık sık yerinden çıkardı. Omzumuzun kuvvet desteği olmayınca da ağır bir taşı yerden kaldıramaz, başımızı yıkayamaz, boyun ve sırtımızı temizleyemez, rahatlıkla giyinemezdik.

#TemelAmcaCevapları #Eklemler #İskelet