Tag Archives: türkiyeçocuk

Karpuzun Gizemli Gücü

Karpuzda Neler Var, Neleeee…eR!

 “ Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli” bilin bakalım bu ne? Elbette karpuz 😉

O hem kahvaltınız, hem de ana yemeğiniz olabilir.  Yaz sıcaklarında serin bir dilim karpuzun damağınızda bıraktığı tatlı serinliğin yerini dolduran başka hiçbir şey yok değil mi? Üstelik tek marifeti bu muhteşem tadı değil…

İşte karşınızda bütün marifet ve şifasıyla ayın meyvesi karpuz:

1) Çok iyi bir idrar söktürücüdür. Böbrekleri çalıştırır ve temizler.

2) Vücuttaki atık maddeleri, bağırsakları ve kanı temizler.

3) İçinde mühim miktarda tabii şeker bulundurur. Bu özelliği ile diyet yapanların gözdesidir. Çünkü canınız tatlı istediğinde bir dilim karpuz yerseniz, bu iştahı bastırır.

O koca yuvarlağı alıp tepesinden başlanıp bir güzel dilim şeklinde kesilir. Sonra o dilim ele alınıp, karpuzun suyu yanaklardan aka aka yenir. Karpuz dediğin böyle yenir yahu!60118441551084867126663

4) Kalbi koruyucudur.

5) Vücuda zindelik, serinlik ve ferahlık verir.

6) Karpuzla cilt lekelerinden kurtulabilirsiniz…

7) Kansere karşı koruma hususiyeti olan likopen maddesi barındırır.

8) Halsizliğe ve yorgunluğa çok iyi gelir.

Bu arada karpuz, süsleme sanatı için de insanların bir numaralı gözdesi olmuştur. On çekirdeğinde on marifet!

#KarpuzunGizemliGücü, #Karpuz, #Meyve, #Sağlık, #Fayda, #Yarar, #TürkiyeÇocukDergisi,  #TürkiyeÇocuk, #Çocuk

Sevginin Açtığı Kapılar – Hikaye

Öğretmen, yetişkin sınıflardan birisine şöyle bir ödev verir:
– “Sevdiğiniz birine gidin ve ona kendisini sevdiğinizi söyleyin.”
Bir sonraki dersin başında ise öğrencilerden birisi söze şöyle başlar:
– Geçen hafta bize bu ödevi verdiğinizde size sinirlenmiştim. Bu sözleri söyleyebileceğim hiç kimsenin olmadığını düşünüyordum. Eve giderken bir anda yüreğimin sesine kulak verdim. İşte o zaman kime “Seni Seviyorum” diyeceğimi anladım.
Bundan beş yıl önce babamla aramızda bir tartışma geçmişti ve o günden bu yana bu sorunu çözememiştik. Önemli aile toplantılarının dışında birbirimizi görmemeye çalışıyorduk ve hemen hemen hiç konuşmuyorduk. Eve vardığımda babama kendisini çok sevdiğimi söylemeye hazırdım. Bu kararı almak bile üzerimden büyük bir yük kaldırmıştı. Babam başka bir şehirde yaşıyordu. Akşam evin kapısını çaldığımda kapıyı babamın açması için dua ettim. Çünkü kapıyı annem açarsa kendimi tutamayıp, ona kendisini sevdiğimi söylemekten korkuyordum. Fakat Allah yardım etti ve kapıyı babam açtı. Hiç zaman kaybetmeden eşikten adımımı attım ve :
– “Baba, buraya seni sevdiğimi söylemeye geldim” dedim. Babam sanki bir anda başka bir adam olmuştu. Yüzündeki ifade yumuşadı, kırışıklıklar yok oldu ve ağlamaya başladı. Kollarını açtı, beni kucakladı ve bana :
– “Ben de seni seviyorum oğlum, ama bunu hiçbir zaman dile getirmedim” dedi.
Fakat sizlere asıl anlatmak istediğim esas nokta bu değil. Babamı ziyaretimden iki gün sonra babam bir kalp krizi geçirdi ve hala hastanede. Şimdi yaşam savaşı veriyor. Şimdi sizlere şu mesajı vermek istiyorum:
– “Yapmanız gerektiğine inandığınız hiçbir şeyi ertelemeyin. Ya babama olan sevgimi ifade etmek için hala bekliyor olsaydım? Yapmanız gerekeni hemen yapın, hiç beklemeden…

Sevgili peygamberimiz “Birini seviyorsanız bu sevginizi ona bildiriniz” buyuruyor.

Bizler sizleri çok seviyoruz.

#SevgininAçtığıKapılar, #Hikaye, #Sevin, #Bildirin, #TürkiyeÇocukDergisi, #TürkiyeÇocuk

Hikaye – Aşçılıktan Vezirliğe

Aşçılıktan Vezirliğe 

Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han, bir gün veziri Mahmut Paşa ile tebdili kıyafet geziyordu. Pazar yerinde bir yeniçeri aşçısının her tarafa azar savurduğunu işitti ve sebebini merak etti. Mahmut Paşayı, bunun sebebini anlaması için aşçının yanına gönderdi. Mahmut Paşa adama yaklaşarak herkesi azarlamasının sebebini sordu. Adam anlatmaya başladı: Sabahtan akşama kadar gezdim, dolaştım, bir okka et bulamadım ve yemek pişiremedim. Nasıl geri döneceğimi düşünerek hırsımdan, hiddetimden uluorta azar ediyorum. Ne yazık ki memleket işlerine bakan yok. Muhtesip kendi safasında. Bu yüzden her ne ararsan bulunmuyor. Bu işi bana verselerdi dünyayı gıda maddeleriyle doldururdum. Herkes de ne aradığını bulurdu. Fakat elden ne gelir?  Mahmut Paşa durumu Padişaha anlattı. Fatih Sultan Mehmed Han, de bu adamın adını kaydetti ve saraya dönünce onu görmek istediğini söyledi. Hemen yeniçeri aşçısını getirdiler ve huzura soktular. Padişah da onu muhtesipliğe (Belediye Başkanlığına) tayin ettiğini söyledi.  Adam hemen elini kolunu sıvayıp çalışmaya başladı. İşi çok iyi idare etti ve İstanbul’u kısa bir zaman içinde bolluğa kavuşturdu. Onun bu muvaffakiyeti, doğru, dürüst bir adam olması yüzündendi. Bunun neticesi olarak süratle ilerledi ve günün birinde vezir oldu. Sonunda Fatih Sultan Mehmed Han onu sadrazamlığa tayin etti. İşte… İşte, Gedik Ahmed Paşa adıyla meşhur olan tarihi şahsiyet odur.Demek ki yalnız şikayet etmeyi değil, şikayetin sebeplerini de ortadan kaldırmayı bilen bir zat imiş. Halbuki şikayet edenlerin çoğu yalnız şikayet etmeyi bilir, fakat işleri düzeltmek için çalışmazlar.

#AşçılıktanVezirliğe #Vezir #Aşçı #Hikaye #FatihSultanMehmet #Han #MahmutPaşa #TebdiliKıyafet #GedikAhmedPaşa #TürkiyeÇocuk #TürkiyeÇocukDergisi

Hangisi?

Hangisi Büyük?
Öğretmen, sosyal bilgiler dersinde bir öğrenciye sorar:
– Söyle yavrum, denizler mi büyük, karalar mı?
– Karalar öğretmenim.
– Ama nasıl olur?
– Tabiî. Denizlerin altı da karalarla kaplı değil mi öğretmenim?

 

Hangisi Uzak?
Öğretmen, Zeynep’e sorar:
– Söyle bakalım yavrum, Hindistan mı daha uzaktır, Ay mı?
– Hindistan efendim.
– Nasıl olur kızım?
– Öğretmenim, bazı geceler Ay’ı görebiliyoruz, ama Hindistan’ı hiç gördüğümüz yok ki…

#Hangisi, #Uzak, #Büyük, #TürkiyeÇocuk, #TürkiyeÇocukDergisi

ibretli Hikaye – Vermeyince Mabut

Sultan Mahmut Han, tebdili kıyafet yaparak bir kahveye girer.

Yaşlı çaycıya herkesin tıkandı baba diye hitap ettiğini görüp, bu lakabın nereden geldiğini sorar.

Çaycı anlatır:

Bir gece rüyamda çeşmemin daha iyi akması için çomak sokup açmaya çalıştım.

Çomak kırıldı, suyun akması iyice azaldı, uğraşırken temelli tıkandı, su hiç akmaz oldu.

Bunu komşulara anlatınca, adım tıkandı babaya çıktı.

Sultan Mahmut han, vezire, “Bir ay, her gün bu adama bir tepsi baklava getirin.

Her dilimin altına bir altın koyun” diye talimat verir. Ertesi gün baklava gelir.

Çaycı, “Baklavayı satayım da üç beş kuruş alayım” der.

Bir Yahudi baklavayı rayiç fiyattan daha aşağı alır.

Baklavayı yerken altınları görür. Yahudi bir şeyler anlamaya çalışır.

Ertesi günü çaycıyı görüp, “Sana baklava getiren olursa ben yine daha yüksek fiyattan alırım” der. Yahudi her gün fiyatı artırarak almaya devam eder.

Çaycı da, iyi para kazanıyorum diyerek baklavaya hiç dokunmadan satar.

Bir ay sonra, baklava getirme işi biter.

Sultan, çaycı epey zenginlemiş diye düşünür. Padişah kıyafetiyle, çaycının yanına gelir.

Çaycıda bir değişiklik olmadığını anlayınca, “Baklavaları ne yaptın?” diye sorar.

O da, hiç birini yemeden sattığını söyler.

Hazineden bir miktar altın vermek üzere, çaycıyı saraya davet eder.

Sonra, “Şu küreği al, altınlara daldır, kürekte ne kadar altın kalırsa hepsi senin olsun” der.

Çaycı heyecanlanır, daha çok altın almak için küreği daldırır. Aksine ters daldırdığı için küreğin üstünde bir altın kalır.

Sultan; “Demek nasibin bu kadarmış” der.

Daha başka imtihanlara tabi tutarlar. Hiç birinden netice alınmayınca, Sultan der ki:

Vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut!

#ibretliHikaye, #Mabut, #SultanMahmut, #hikaye, #TürkiyeÇocuk, #TürkiyeÇocukDergisi

Hayvanlarla Sohbet- Papucu Mavi Kanatlılar

Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Bu ay sizlerle çook uzaklara gidip renkli bir arkadaşımızı tanıyacağız…  

 

– Mavi bir pabuç kaybeden var mıdır?

-Aman efendim kimler gelmiş. Hoş gelmişsin Acar Kız.

– Hoşbulduk sevgili arkadaşım bay mavi ayak.

– 🙂 Sen yabancı olmadığın için böyle söyleyebilirsin.

-Teşekkür ederim. Bir çok türün içinde ayakları böylesine renkli olan ender canlılardansın. Tıpkı Külkedisi gibi.

– Delikanlı adama Külkedisi de deme yahu…

mavi ayaklı

– Tamam tamam demedim. Anlat bakalım bize mavi ayaklı sümsük kuşlarını.

– Doğduğumuz ilk yıllarda koyu kahverenginiz ve yıllar geçtikçe aşamalı olarak beş yıldan sonra olgunluğa doğru giderken beyazlaşırız.

– Desene yıkana yıkana renk atmışsınız 🙂

– Tüylerimiz beyaz olup kanat uçlarımız siyahtır.

– Demek ki az daha şampuan ile yıkanmanız lazımmış kanat uçları kalmış.

– Yahu temiz kuşlarız biz burada imajımızı bozup karizmamızı çizme.

– Çizilmez, çizilmez arkadaşlar bazen birbirine böyle şaka yaparlar. Mühim olan kalp kırmamak.

– Ne güzel dedin. Geniş yürekli olmak lazım.

– Evet genişlik demişken kanatlarınız çok uzun mu?

– Erişkin olanlarımızın büyükleri 87-100 cm iken kanatlarımızın açıklığı 165-180 cm’dir.

Devamı derginiz Türkiye Çocuk’ta, abone olmak için tıklayın.

#HayvanlarAlemi #HayvanlarlaSohbet #PabucuMaviKanatlılar #Kanatlılar #AcarKız #TürkiyeÇocuk #TürkiyeÇocukDergisi

Bizimkiler…

“-Okudun mu tamamını?
Nasıl bir kitap, ne anladın?…”
-Hocam biraz ağır bir kitaptı…
“-Getir bakayım kaç kiloymuş?…”

“-Oğlum sen ankıt mısın?…
Bak angut demiyorum ankıt diyorum…”
-Ankıt ne demek hocam?…
“-Anlayışı kıt demek…”
“-Dünyada en çok iyilik yapan millet biziz…”
-Naapıyon?
“-İyilik, sen?…”

“-Alfabedeki harf sayısı artık 28…”
-Niye ?…
“-Çünkü e-okulda…”
“-Annemi dinleseydim böyle olmazdı…”
-Ne dedi ki annen?…
“-Dinlemedim diyorum, anlamıyor musun?…”

#Bizimkiler #türkiyeçocuk#türkiyeçocukdergisi #turkiyecocuk #türkiye #çocuk #eğlence #mizah #eğlen

Abone Olmak için Buraya Tıklayın ve Formu Doldurun.